Hisse Senedi Araştırması Nasıl Yapılır?

Hisse Senedi Araştırması Nasıl Yapılır?

Akalın Finance CEO
Akalın Finance CEO

Alper Akalın

21 Aralık 2025

21 Aralık 2025

⏰️ 5 Dakika

⏰️ 5 Dakika

⏰️ 5 Dakika

Hisse Senedi Araştırması: Hangi Rakamlara Bakmalısınız?

Her gün onlarca hisse senedi önerisi görüyorsunuz. Bazıları "F/K oranı düşük, AL" diyor, bazıları "FAVÖK arttı, hedef fiyat yükseldi" açıklaması yapıyor, bir diğeri "teknik analiz AL sinyali veriyor" yazıyor. Ancak çoğu zaman bu önerilerin tutmadığını, hatta bazı "kârlı" görünen şirketlere yatırım yaptıktan sonra hisse fiyatının düşmeye devam ettiğini fark ediyorsunuz.

Sorunun kaynağı basit: Çoğu analiz yüzeysel kalıyor ve muhasebe rakamlarına bakarak sonuç çıkarıyor, ama şirketin gerçek mali gücünü göremiyor. Popüler temaların peşinden gidiyor, temeli sağlam şirketleri atlıyor. Peki profesyonel yatırımcılar hisse senedi araştırmasında nelere bakıyor ve hangi göstergeler gerçekten önemli?

En Yaygın Hata: Kâr Var Ama Nakit Yok

Geçen yıl Borsa İstanbul'da işlem gören bir üretim şirketinin mali tablolarına baktığınızda ilk bakışta her şey çok güzel görünüyor. Net kâr her çeyrek artıyor, FAVÖK marjı sektör ortalamasının üzerinde seyrediyor, F/K oranı benzer şirketlerden düşük. Kağıt üzerinde mükemmel bir yatırım fırsatı var gibi duruyor.

Ancak bilanço dipnotlarını ve nakit akış tablosunu incelediğinizde bambaşka bir tablo ortaya çıkıyor. Ticari alacaklar sürekli artıyor, yani şirket müşterilerinden parasını toplayamıyor. Stoklar şişiyor, demek ki ürettiğini satamıyor. Yatırım harcamaları arttıkça borç da artıyor ve sonuçta kasada nakit azalıyor. Bu şirket muhasebe kârı açıklıyor ama gerçekte nakit üretemiyor. İşte çoğu yatırımcının gözden kaçırdığı en kritik nokta bu.

Hisse Senedi Araştırmasında Cevaplanması Gereken Dört Temel Soru

Profesyonel bir hisse senedi analizi yapmak için dört temel soruyu cevaplamanız gerekiyor. Bu sorular, yüzeysel rakamlara takılmadan şirketin gerçek değerini anlamanıza yardımcı olacak.

Birinci Soru: Şirket Gerçekten Nakit Üretiyor mu?

Kâr rakamları yanıltıcı olabiliyor çünkü muhasebe standartları birçok kalemin gelir tablosunda gösterilmesine izin veriyor ama bunların hepsi nakde dönüşmüyor. Asıl önemli olan şirketin faaliyetlerinden ne kadar nakit yarattığı. Bunun için üç temel göstergeye bakmanız gerekiyor.

Faaliyetlerden nakit akışı, şirketin ana işinden ne kadar nakit girişi olduğunu gösteriyor. Serbest nakit akışı ise yatırım harcamalarından sonra geriye ne kaldığını ortaya koyuyor. Nakit dönüşüm oranı da şirketin kârının yüzde kaçını nakde çevirdiğini ölçüyor. Eğer bir şirket yıllardır kâr açıklıyor ama nakit üretemiyorsa, işin içinde ciddi bir sorun var demektir.

İkinci Soru: Kârlılık Sürdürülebilir mi?

Bazı şirketler tek seferlik gelirlerle veya muhasebe düzenlemeleriyle kârlı görünebiliyor. Sürdürülebilir kârlılığı anlamak için son beş yılın ortalama marjlarına bakmanız lazım, çünkü tek çeyreğin rakamları yanıltıcı olabiliyor. Özellikle 2024 sonrası Türkiye'de enflasyon muhasebesi uygulaması başladığı için bu etkileri mutlaka ayıklamanız gerekiyor.

Faaliyet kârı marjını net kâr marjından daha ciddi almanız önemli çünkü finansal gelirler veya tek seferlik kazançlar net kârı şişirebiliyor. Bir de rakiplerin marjlarıyla karşılaştırma yaparak şirketin sektördeki konumunu anlamanız gerekiyor. Eğer bir şirketin marjları sektör ortalamasından sürekli düşükse veya sürekli yüksekse, bunun nedenini araştırmalısınız.

Üçüncü Soru: Değerleme Gerçekten Cazip mi?

F/K oranı düşük diye bir hisse ucuz olmayabiliyor. Değerlemeyi doğru anlamak için öncelikle benzer şirketleri doğru seçmeniz lazım. Sadece aynı sektörde değil, aynı büyüklükte, aynı kârlılıkta ve aynı ülke riskinde faaliyet gösteren şirketlerle karşılaştırma yapmalısınız.

Birden fazla oran kullanmanız da önemli çünkü F/K tek başına yeterli olmuyor. Fiyat/Nakit Akışı ve Firma Değeri/FAVÖK gibi oranları da analize dahil etmelisiniz. Bir de şirketin kendi tarihçesine bakmanız gerekiyor, yani bu şirket geçmişte hangi oranlarda işlem görmüş, şimdi tarihsel ortalamasının altında mı üstünde mi?

Dördüncü Soru: Yönetim Kalitesi Nasıl?

İyi yönetilen şirketler uzun vadede fark yaratıyor. Mali disiplini olan, borçlanmayı dengeli yapan ve nakit yönetimi sağlam şirketler kriz dönemlerinde ayakta kalabiliyor. Şeffaflık da önemli, yani şirket düzenli yatırımcı sunumları yapıyor mu, açıklamaları net ve anlaşılır mı?

Sermaye tahsisi konusunda yönetimin kararlarına bakmalısınız. Kâr dağıtımı makul seviyelerde mi, yatırımlar mantıklı ve geri dönüşü ölçülebilir mi? Bazı şirketler gereksiz yatırımlara para harcayıp sonra borç batağına giriyorlar, bazıları ise disiplinli hareket edip uzun vadede değer yaratıyorlar.

Türkiye'de Enflasyon Muhasebesi Sorunu

2024 yılından itibaren Türkiye'de uygulanan enflasyon muhasebesi mali tabloları oldukça karmaşık hale getirdi. Şirketlerin raporladığı parasal kazanç ve kayıp rakamları operasyonel değil, muhasebesel kalemler. Yeniden değerleme farkları varlıkların enflasyonla güncellenmesinden kaynaklanıyor ve gerçek bir nakit hareketi yok. Düzeltilmiş amortisman da aynı şekilde, gerçek bir nakit çıkışı yaratmıyor.

Bu kalemler FAVÖK ve net kâr rakamlarını ciddi şekilde şişirebiliyor veya küçültebiliyor. Doğru analiz yapmak için bu etkileri mutlaka ayıklamanız gerekiyor. Örneğin perakende sektöründe faaliyet gösteren bir şirket, enflasyon muhasebesinden kaynaklanan parasal kazançla net kârını yüzde elli arttırmış görünebiliyor ama asıl faaliyetlerinden yarattığı nakit aslında değişmemiş olabiliyor.

Pratik Kontrol Listesi

Bir hisseye bakarken bazı temel kontrolleri mutlaka yapmalısınız. Nakit akış tablosunu incelemek şart çünkü sadece gelir tablosu yeterli değil. Son beş yılın trendlerine bakmak lazım çünkü tek çeyreğin rakamları yanıltıcı olabiliyor. Sektör karşılaştırması yaparak şirketin rakiplerine göre performansını görmelisiniz.

Borçluluk seviyesini kontrol edin, eğer Borç/FAVÖK oranı üçün üzerindeyse bu genelde riskli kabul ediliyor. Temettü geçmişine bakın çünkü düzenli temettü ödeyen şirketler genelde daha sağlam mali yapıya sahip oluyor. Kurumsal yönetim notunu da kontrol edin, SPK'nın verdiği kurumsal yönetim notu şirket hakkında önemli ipuçları veriyor.

Öte yandan bazı yaygın hatalara düşmemeye dikkat edin. Sadece F/K oranına bakmak en yanıltıcı göstergelerden biri. Sadece son çeyreğe odaklanmak yerine uzun vadeli trende bakmalısınız. Yalnızca tavsiye raporlarına güvenmek de doğru değil, mutlaka kendi analizinizi yapmalısınız.

Sonuç: İyi Araştırma Zaman ve Uzmanlık İster

Profesyonel hisse senedi araştırması yüzeysel bir bakıştan çok daha fazlasını gerektiriyor. Nakit akışı analizi yapmak, enflasyon etkilerini arındırmak, doğru benzer şirket karşılaştırması kurmak ve çok katmanlı değerleme yapmak zaman ve uzmanlık isteyen işler. Eğer kendiniz yapmaya zamanınız veya uzmanlığınız yoksa, bağımsız ve nakit akışı odaklı araştırma hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.

Akalın Finans olarak kurumsal yatırımcılara sunduğumuz hisse senedi araştırma hizmetinde, yukarıda anlattığımız tüm prensipleri uygulayarak aylık bazda derinlemesine analizler hazırlıyoruz. Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Şirketiniz için
güçlü finansal adımlar atın.

Finansal değerleme analizi
Finansal değerleme analizi
Mavi yuvarlak soyut
Mavi yuvarlak soyut
Mavi yuvarlak soyut